Göreve geldiğimizde 26 bin 274 olan adalet personeli sayımız %262 artışla bugün 95 bin 224’e çıktı.
Müstakil adliye binalarımızın sayısı 78’den 391’e yükseldi.
2002’de 9 bin 349 olan hâkim ve savcı sayımız, bugün çektiğimiz kuralarla birlikte 26 bin 803’e ulaştı.
Adli yargıda faaliyet gösteren mahkemelerimizin sayısını 3 bin 581’den 8 bin 681’e, idari yargıdaki sayıyı ise 146’dan 239’a çıkardık.
Sadece son iki buçuk yılda adli ve idari yargıda 3 bin 470 mahkeme ve istinaf dairesi kurduk.
Yargıda dosyaların kapatılma süresini kısalttık, bu alanda pek çok Avrupa ülkesini geride bıraktık.
Artık hem adli hem de idari yargı mahkemelerimiz, davaları çok hızlı bir şekilde çözüme ulaştırıyor.
Sadece şu iki istatistiğin bile bu konuda aldığımız mesafenin görülmesine yardımcı olacağına inanıyorum:
Avrupa Konseyi Adaletin Etkinliği Komisyonu raporlarına göre ülkemizde idari yargı mahkemelerinde ortalama dosya görülme süresi 168 gündür.
Bu süre Fransa’da 314, Almanya’da 308, İtalya’da ise 574 gündür.
Bölge idare mahkemelerinde dosyaların görülme süresi ülkemizde 136 gün iken İspanya’da 325, Fransa’da 329, Almanya’da ise 460 gündür.
Türkiye, bu aşamaya büyük bir özveriyle gelmiştir.
Bu olumlu tabloya rağmen önümüzde hâlen uzun bir yol var.
İnşallah yargı mensuplarımızla bu yolu da omuz omuza, sabırla yürüyeceğiz.